GÜÇTÜR YAŞAM
Güneş, mevsime inat sıcak sıcak salınışına başlamadı henüz; şafaktan önceki koyu karanlığını yaşamakta. Bense sözcüklerin, dizelerin, türkülerin o insanı saran sıcaklığında yaşamı sorgulamaktayım.
Hangi anlamda alırsanız alın, güçtür yaşam. Kimi zaman, damarlarınızda dolaşan; tüm dünyaya kafa tutabilen, tüm eskimis, yozlaşmış değerleri hiçe sayabilen, sizi bile şaşırtan güç; kimi zaman, tüm ağırlığını omuzlarınızda duyumsadığınız, altından kalkamayacağına inandığınız bir ağırlık…
Kimi zaman ülkeniz, insanlarınız, sevdikleriniz için yaptıklarınızı sorgulayabilecek bilinç; kimi zaman yapamadıklarınızın ağırlığı, acısı, hüznüdür yaşam. Bazen toplumsal yaşamın sizi soluksuz bıraktığı öğrenilmiş çaresizlik; bazen yüzü başka, yüreği başka, düşüncesi başka insanlara karşı savaşım verebilme gücüdür.
Empati yapabilme gücüdür biraz da yaşam; kendinizi karşınızdakinin yerine koyup onu anlayabilme gücü…
Yorulursunuz, bıkarsınız, üzülürsünüz, kırılırsınız; ülkeniz ve insanlarınız üzerinde oynanan oyunlara isyan edersiniz; ama ne ülkenizi ve insanlarınızı sevmekten, ne de onca yorgunluğunuza ve hüznünüze karşın güçlü olma çabasından cayabilirsiniz. Bu ülke bizimdir, bu insanlar da...Her doğan günle yeni bir istek, yeni bir çaba, yeni bir güçle sarılırsınız yaşama.
Yeni bir gün başlıyor yine. Yeni gün; yeni savaşımlar, yeni sorunlar, yeni kırgınlıklar, belki de yeni hayal kırıklıkları olsa da yeni umutlar, yeni mutluluklardır biraz da. Yaşamın gücü de güçlüğü de yaşıyor olmamızdan kaynaklanmaz mı?
Gelin de şimdi Cahit Sıtkı’yı anmayın:
“…
her mihneti kabulüm
yeter ki gün eksilmesin penceremden
…”
Merhaba yeni güne, yeni güzelliklere… Pencerenizden gün, gönlünüzden sevgi eksilmesin.
Sevgiyle.
a.y.
18 Kasım 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder