dağlarınca
geçtim acılardan dolugizdin
dörtnala
baharda güzü çağlaya
yana
söz tükendi zaman dingin
sevdaları adınla dillendirdiğim
yana yakıla
hüzünlere gözlerini gizlediğim
damlalarla
iklimlerce kışı estiğim
poyrazlarda
söz tükendi
güz de
ama bu sevda var ya
umutlarca
kan sellerine karıştım truva’nın
ay gümüşlenirken menderes’te
paris’le helen’in destanıydım
ganimedes’in öfkesinde
aşil’in topuğundaki gizi sundum
hektor’un bileğine
çarık oldum çizme
kanlı toynaklarıyla geçen
çekirgelerin üzerinde
ufuklarca
kara eylüllerde çığlığın gelirdi
yazılmış adıma
rürgarlar seni eserdi
ıssız dağ başlarında
pınarların çağıltısına karışırdı türkülerin
ağıtlar seni dökerdi yaş diye
karardıkça gün
karardıkça biraz daha
zindanlarca
bozkırlardan geçtim deli çaylardan
geçtim kasırgalarla
anadolu adın adım
adımladım yangınlarla
çiçekler derledim yaylalardan
bastım yaralarıma
uyuttum düşleri
uyandım karanlıklara
dillenen sevdalar ne ki
şarkılarda
seni derlemek var ya anadolum seni
çocuklarca
ele el oldum
dile dil
lal oldum suskunluğunca
hüzün oldum
kavga
can
kanadım yaralarınla
göz oldum ufuk ufuk
savruldum yollarında
bende de yürek var anadolum
bizde de yangınlar
dağlarınca
a.y. 07.02.2011
13 Şubat 2011 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder