15 Nisan 2009 Çarşamba

KARARAN GÜNLERE İNAT

KARARAN GÜNLERE İNAT

“Batırırlar
ve yıkarlar bizi Tufan’ın suyuyla
ıslatılırız
zarına kadar yüreğimizin”

Kara bir tufanı yaşıyoruz sanki; aydınlıktan korkan yarasaların tufanını. Düşünen, soran, sorgulayan; ülkemin kararan göğünü aydınlatmaya çalışan kim varsa, prangalanıyor şimdi. Öfkemiz bilenirken, ıslanıyoruz yüreğimizin zarına kadar. Duyguluyuz, duyarlıyız alabildiğine.

“Işe yaramaz
bir yer dilemek
bu tarafında gözyaşı sınırının
işe yaramaz
dilemek hep çiçek baharı olsun
dilemek bana bir şey olmasın”

Aydınlık bir ülke düşlemiştik oysa; çocukların mutlu gülücükleriyle yıldızlanmış barış şarkılarının bulutlara ulaştığı, kitaplarda çiçekli baharların açtığı, acının ve yoksulluğun olmadığı, prangaların ve zincirlerin unutulduğu bir ülke… . İnsanlığımızı, “Bana bir şey olmasın”ı değil, “bize bir şey olmasın”ı onurumuzla, sevgimizle yaşayabilmekti dileğimiz. Yalnızca düşlemekle ya da dilemekle de yetinmemiş; dileklerimizin gerçekleşmesine harcamıştık ömrümüzü. “İşe yarar istemek” diye düşünmüştük;
“gün doğarken güvercinin
getirmesini dalı zeytin ağacından
olmasını çiçeği kadar rengarenk meyvesinin
ve gülün yerdeki yapraklarının bile
oluşturmasını bir taç ışıldayan”
Olmadı. Oldurmadılar inatla. Biz sisi dağıtmaya uğraştıkça, küçücük bir mum alevi kadar bile olsa, ışımaya çalıştıkça; cümle karanlıklarıyla geldiler üstümüze. Sayılmazdık parmak ile, sayılır olduk; tükenmezdik kırmak ile, kırılır olduk. Ekildik, ekin gelmedik; tuzlu sellerde yittik. Ezildik, un gelmedik; kendi yalnızlığımızda yittik.

Ve şimdi, tüm tufanların yorgunuyuz, dalgaların vurduğu; ama zaman yeniden ayağa kalkmanın ve istemenin zamanıdır:
“Ve istemek, bizlerin Tufan’dan
aslanlar kuyusundan ve alevli fırınlardan
giderek daha yaralı ve daha sağlam
hergün yeniden
kendimize
teslim edilmemizi”

Ülkemin kararan göğünü yeniden ağartmak, zincirleri ve prangaları yeniden kırabilmek için, benleri biz yapmanın zamanıdır; unuttuğumuz kendimiz olabilmek için…

*tırnak içindeki dizeler: (İstek) Hilde Domin, çev. Dalyan Nacarlı
15.04.2009, Eskişehir

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ben ayşe yamaç ' la 2009 tüyaç kitap fuarında tanıştım. İNCİLİ KAVAK adında bir kitap aldım ve okudum çok beğendim.Mükemmel bir kitap.
AYŞE YAMAÇ' a teşekkür ederim