29 Aralık 2008 Pazartesi

KAR YAĞIYOR

KAR YAĞIYOR
Penceremden izliyorum sokağı. Kar taneleri uçuşan kelebekler gibi; donmuş düşlerimi taşıyor kaldırımlara. Anılarım, masalsı bir beyazlığın altında kalıyor, tüm kirlenirden arınırcasına; tüm acılarımdan. Çamlar, beyaz gelinliklerini giymiş. Sokak lambalarının solgun ışığı, daha bir masalsı kılıyor görüntüyü. Ben, masallarda yitiyorum, mutlu sonla bitmeyen.

Anamı uğurluyorum on dokuz yıl önce bugün, son gelinliğiyle. Beyazlığa gömüyorum onu, tüm acılarından arındırarak. On dokuz yıldız seriyorum üzerine, kar tanelerinden.

Televizyondan odama Filistinli çocukların çığlığı yayılıyor. Kızıla boyanıyor kar taneleri; acıya, sağanağa, zulme. Başından yaralı bir bebeğin üzerindeki “kimliği belirsiz” yazısı seriliyor kaldırımdaki beyazlığa; isyanım yayılıyor, insan olmaktan utancım. Kar yağıyor, ben yağıyorum.

Sokakta kartopu oynayan çocukları izliyorum sonra. Onların gülüşlerine tutunuyorum, yaşama tutunurcasına. Kar tanelerinden umut devşiriyorum, gözü yaşlı tüm çocuklar için. Masallar derleyip aydınlıktan, seriyorum karanlığa.

Kar, tüm hızıyla yağıyor.


29.12.2008

Hiç yorum yok: