23 Ağustos 2008 Cumartesi

Adana Kitap Fuarı'ndan

ÇUKUROVA’DAN YÜKSELEN KİTAP KOKUSU

Adana’ya yıllardır gider gelirim; Özgür Pencere Edebiyat ve Sanat Derneği’nin çalışmalarına katılırım. Deneğin yönetim kurulundayım. Her gittiğimde heyecandan kıpır kıpır olur yüreğim; çünkü özellikle çocuklar için güzellikler üretme çabalarının bir parçasıyımdır. Bu kez, yalnız çocuklar için değil, kitap fuarı içindi yolculuğum ve heyecanım sınır tanımıyordu artık.

Trenle on sekiz saat süren yolculuk boyunca düşündüğüm en önemli sorun, kitap fuarının gereken ilgiyi görüp görmeyeceğiydi. Bir elimde “Özürlü Çocuklar ve Edebiyat”, diğer elimde “Sokaklar Düş Yangını” panellerinde sunacağım bildiriler, koltuğumda da okuyacağım kitaplar vardı; ama ben okuduğum sayfalardan tek bir sözcük bile anlamıyordum. Aklım fikrim fuarın başarılı olup olamayacağındaydı.

Yolculuk bitip de Sevgili dostum Özgür Pencere Derneği’nin başkanı Şebnem Sema Tuncel tarafından garda karşılaşınca, bütün sıkıntılarım uçup gitti sanki. Onun umutla ışıldayan gözlerinden bir parça umut da ben devşirdim ve yoğun bir koşturmacanın içinde buldum kendimi. Fuar alanına gidip de son hazırlıklarını yapan yayınevlerini görünce, daha da umutlandım. Biz de hazırlıklarımızı yaptık, ertesi günü iple çekmeye başladık.

İlk gün sakindi. “Eyvah!” dedim kendi kendime; “Sanırım, korkularımız gerçek olacak, fuar ilgi görmeyecek.” Yine de moralimi bozmak istemedim. Bu Yayınevi’nin bölümüne uğrayıp sevgili dostum İncila Çalışkan ve görevli arkadaşlarla söyleştim biraz. Akşam olup da Tüyap’ın yemeğinde dostlarımın büyük çoğunluğunu görünce, sıkıntım biraz olsun dağılmıştı. Pınar Kür, Zeynep Aliye, Şebnem ve ben aynı masadaydık; onlar bizim yani Özgür Pencere’nin konuklarıydı. Uzun uzun söyleştik. İncila Hanım da hemen yanımızdaydı. Masamıza ve standımıza sık sık uğrayıp uzun uzun söyleştiğimiz Sevgili Deniz Kavukçuoğlu ve eşi, Cumhuriyet Kitap’ın editörü Turhan Günay, Edebiyatçılar Derneği Başkanı Gökhan Cengizhan, Adanalı yazarlar…ve adını unuttuysam beni bağışlayacaklarına inandığım sevgili yazar dostlarımla görüşme olanağı buldum. Şarkı, türkü, oyun ve eğlenceyle geceyi noktaladığımızda, yeni gün bizi selamlamaya başlamıştı bile.

İkinci gün, fuar alanı canlanmaya başladı; sonraki günlerde ise nefes alacak zaman bile bulamaz olduk. Ben, hem Özgür Pencere hem de Bu Yayınevi arasında mekik dokudum Bir yanda panellerimiz doldu doldu taştı; insanlar yerlerde bile panellerimizi izlemek için birbirleriyle yarıştı, bir yandan standımızdaki değerli yazarlarımızı tanımak için… Yukarıda adını saydığım yazar dostlarımızın yanı sıra PEN Başkanı Tarık Günersel, Muzaffer İzgü, Hamdullah Köseoğlu, Hasan Özkılıç, Buket Uzuner, Üstün Akmen ve Eşi, Ali Nesin, Öner Yağcı, Sennur Sezer, değerli şairlerimizden Tekin Gönenç, Halim Yazıcı, Halil İbrahim Özcan, Salih Bolat, Ahmet Ada…, Şiir İstanbul’un mimarı Zeki Tombak, Halil İbrahim Ay, Mustafa Günay, Lokman Zor, Nesime Açılmış, Çetin Boğa, Ali Osman Arkan… Standımızda görmekten mutluluk duyduğumuz dostlarımızdı.

Beni en mutlu eden olaylardan biri de Çocuk ve Genç Kalemler Öykü Yarışmamızda dereceye giren çocuklarımızın paneline gösterilen yoğun ilgiydi. Onların konuşmalarını izlerken, geleceğe yönelik umutlarım tazelendi.

Sevgili dostlarım Nur İçözü ve Canan Tan’la kısa da olsa söyleşme olanağı bulduğum, eski dostlarla dostluklarımızın daha da pekiştiği, yeni dostlarla tanışmanın mutluluğunu yaşadığım fuar alanından son kitabımı imzalayıp terene yetişmek için alelacele çıkarken, “Umutlarımı boşa çıkarmadın Adana; teşekkürler!” diye mırıldanıyordum.

Yazacak daha çok konu var, biliyorum; ama size bir de link veriyorum. Ayrıntıları merak ediyorsanız, aşağıdaki linke tıklayıp fotoğrafları da izleyebilirsiniz.

Kitap kokuları arasında, nice güzel fuarlarda buluşmak dileğiyle…

Sevgiler.

http://www.ozgurpencere.org/forum/viewtopic.php?t=10138

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Merhaba Ayşe ÇEKİÇ YAMAÇ bu yılki Adana kitap fuarında sizinle karşılaşma imkanı bulmuştum "Yazgülü" adlı romanınız gerçekten baştan çıkarıcı ve etkileyici özelliği çok yüksek olan bi kitap,öyle muhteşem bi anlatım olmuş ki sizden okurunuz olarak kitabınızın devamı olarak bir seri bekliyorum.Fikirlerinize arz ediyorum :) (Tolga ATMIŞ)